9/01/2009

Denizlerin Üstünde


Deniz kokan hikayelerle demir atan, çeyiz yüklü tekneler yanaşır hayallerime. Dümende güneşten kavrulmuş tenleri ile kaptanları. Nasırlı ellerinde, gezdikleri diyarların haritası çizgi çizgi…

Karaya değmeden ayakları, önce gözleri değer sahile. Onu görürüm. Saçlarını, gözlerini, sesini hatırlamaya çalışarak. Akşam olur güneş karışır karşı koya, ben ona karışırım. Salatasını hazırlarız beraber. Eli elime karışır, peksimet kokar. Ne kadar anı varsa çıkarır, çeyiz yüklü sandığından bana dair. Denizin üstünde, onun yanında bir beşik olur teknesi. Uyumadan, gözümü bile kırpmadan onu izlerim. Büyürüm.

Denizleri anlatır bana dedem. Denizlerin maviliğini. Maviliğin içindeki derinleri. Derinlerin içindeki kendini. Gece bitmez, gündüz olsun da istemeyiz hani. Ama bir ince, acı dolu sesle karışır dalgaların sesine dedem. Mehmeeeeeet…

Ve ben, onsuz bir güne atarım demirimi. Biz onu denizlerin üstünde bıraktığımızdan beri.


4 yorum:

  1. harika, müthiş, tarifsiz...bunları yazmak hem zeka, hem yürek, hem de kalem ister. Bu üçü biraraya geldimi de işte bu çıkar ortaya...harikasın...

    YanıtlaSil
  2. Sen dokuz yaşında başladın boyundan büyük kelimeler kullanmaya... Yazdığın şiirler de biz de şaşırırdık, o kocaman yüreği hayranlıkla izlerdik... Sen kısa bir mola verdiğinde sabırla bekledik yeniden yazmanı. Şimdi bu hikayelere yeniden kavuştuğum için çok mutluyum. Kalemin hiç durmasın. Yüreğine kimse engel olmasın...

    YanıtlaSil
  3. Defalarca okudum.Daha defalarca da okurum.Ve ilk defa kendime ait sözcükleri sıralayamıyorum. Çocuk ruhlu koca adamın tüm özellikleri sığmış küçük bir çerçeveye.Sözcüklerle yapılmış resim gibi.Sevgisi bile görünüyor.Hatta en çok denizi sevdiği. Hala denizlerdeyse funda demiiir.

    YanıtlaSil
  4. söyliyecek kelime bulamayıp boğazımın düğümlenmesini yaşamayalı uzun zaman olmuştu... geçen zaman geri gelirmi? geliyormuş... canımın özü geliyormuş...

    YanıtlaSil