11/19/2009

Ortakent’te Bir Avlu!



Bodrum’un ortasında bir türkü…
Mavi bir türkü hayatımda Ortakent.
Giden bilmez şimdi, yaşamış bilir. Ortakent’in meydan yerinde küçük bir cami vardır. Şimdi anneannemin deyişiyle moderen bir minaresi var. İşte o caminin geçmişindeki avlu, hayat ve karşısında kurulu evde geçti benim çocukluğum. Anneannemin ve dedemin zamanlarıydı...

O camide gittim ilk defa Kuran kursuna. İlkim de son oldu zaten. Ablamı beklerken camiden gelsin diye, ben anneannemin bahçesinde, ninemin köreğinin gölgesinde oyun oynardım. Minaresine guguk kuşları konardı. Ta ki camiden yükselen ve eve dolan o ezan sesine kadar, ben meşk ederdim guguk kuşlarıyla. Guguk guk, guguuuk guk.

Ezan okununca Atıf Ağa geçerdi taş yolundan evin, selamını koymadan girmezdi avlusuna caminin. Sonra başlardı akın. Herkesin selamı birikirdi kulaklarımda anneanneme iletilmesi gereken ve yanaklarımda büyük bir acı, sevgiden koparılmış bir tutam dolusu makas eşliğinde.

Bazen o cami ve avlusu tam bir maceraya açılırdı benim için, bizim için… O gücümüzden gürültülü koca demir kapıdan girmek yerine, kireç boyalı küçük duvarlarını aşıp atlardık avluya, ben ve benim gibi minik cinler. Güller, yedikardeşkanları, horozibikleri ile şenlenmiş cennet avlusunda koşuşan küçük ayaklar olurduk. İzimiz kalırdı gül diplerinde, saksı köşelerinde, toprakta.

Koca kayalar vardı caminin etrafında onu koruyan. İçine hapseden ki artık yok... O kayalarda yakardık kınaları elimize. Tükürdüğümüz taşları üzerinde biten yeşillere sürterek kızıla döndürürdük ve sürerdik avuçlarımıza. Kaç kere gelin olduk, kaç kere asker olduk biz o kayalarda.

O cennet avlu, güllerin açtığı, zambakların güneşe kavuştuğu, guguk kuşlarının selama durduğu o avlu…

Anneannem, ne zaman bir kedi getirsek bahçeye, tutardı kulaklarından, çevirirdi o minik yavruyu, döndürürdü havada, atardı caminin avlusuna. İşte ben o zaman öğrendim sevdiğine küfretmeyi… Nerden bilirdim ki anneannemin 20 yılını geçireceğini bir kediyle ömrünün.

Cami avlusuna bırakılmış bir çocukluk…
Ben o camiye bıraktım çocukluğumun bir zamanını. Kınalı kayaların sardığı o cennet bahçeden yükselince kuşların selası… Aralanırken demir kapısı kimseden korkmayan o gürültüsüyle, selamları kulaklarımda asılı amcaların yanaklarımda izi kalmış parmakları taşırken dedemin tabutunu… Ben o avluya koydum çocukluğumun bir zamanını, elimde yufkaya sarılmış tavuklu pilav eşliğinde. Sonra ninem… Sonra…

Kimler geçecek bilemem demir kapısından o cennet avlulu caminin, zaten ben bir zamanımı teslim ettim.

5 yorum:

  1. İş yerindeyim yazdıklarını okurken ve yanaklarımdan süzülen yaşlara engel olamıyorum ve hiç utanmıyorum ağlamaktan.

    YanıtlaSil
  2. sen ve kalemin ve beynin, duyguların, umutların, geçmişin, nerdesin sen, hangi zamanda neler yasiyorsun ve neler yaziyosun her seferinde, yolculuğa çıkarken yanina aldiklarin mi bunlar.

    YanıtlaSil
  3. Spark ADV yani eşime:
    Ben hep bir yerlerdeyim, bambaşka insanlarla, olmak istediğim anlardayım. Tek bildiğim bir şey var, bazen iyi bazen kötü zamanlar da olsa bunlar, bazen istemesem de gitmeyi şimdiyi yaşamayı özlesem de, yanımda hep sen varsin.

    YanıtlaSil
  4. Tasasız gibi görünen yıllardı oysa o günlerin.Anılar biriktirerek bugüne taşımak eskiyi.Senin varlığından habersiz ne çok kişi tanımışsın üstelik.Sıradan gördüğümüz he zamanki mekanlar başka can bulmuş kaleminde.
    Satırların, yüregimi yırtıp gözlerimden dışa vurdu.Neymiş benim doğduğum,büyüdüğüm mütevazi evim.Cennet olmuş sana oysa benim için sıkıntılı günler,yalnızlık,annemin hastalıklarıyla boğuşan babamın bize annelik yapmaya çalıştığı yarım yamalak çocukluk yıllarım.Şimdi senin gözünle bakınca haksızlık yaptığımın farkına vardım.Kalemin gücü bu.ben de mavi bir türkü olarak bakacağım bundan böy-
    le.

    YanıtlaSil
  5. Halil'den sonra böyle bir türkü yakılmadı Bodrum'da.Üstelik yerinden edilmiş kayalara, köy çeşmesine rağmen...Vandallar kayaları yok edip çocukların kınalarını çaldılar.Ama bu onları hatırlamamıza engel değil.Onlar vardı ve biz onları yaşadık.Yeniden yaşattığın için sağol. Ellerine sağlık.Yitirdiklerimiz ise güler yüzlü bir burukluk.Bu türkü onlara selam olsun.

    YanıtlaSil