1/18/2010

Sezonluk akrabalar!


Kıyı şeridinde, memleketin güneyinde yaşayanlar çok iyi bilir şimdi anlatacağım hikayeyi. Bütün sene yorgunluğunuzu denize atmak için sabredersiniz. Güneş dursun tepemde, elimde soğuk bir yudum zevk, deniz gözlerimin hapsinde kalsın diye. Mevsimler yerlerini degiştirir, kimi için hızlı, kimi için yavaş ama sonunda yaz yine yerini alır takvimde. Planlar yapılır, sözler verilir, herşey bir ufak tatil için hesaplanır... Ta ki o telefon çalana kadar.

Evet birden telefon çalar...

Yaz gelmiştir ve siz güneyde yaz denince akla gelen o eşsiz cennette yaşıyorsunuzdur. Bodrum’da. Herkesin imrendiği o yaşam, yaz ayı gelince bir özür, bir kabahat gibi çöker insanın üzerine. Çünkü artık siz yazlık bir yörenin, yazlık evinde oturan, yazlık bir dost olmuşsunuzdur. Kış boyunca varlıklarını bile bilmediğiniz eş, dost, akraba ve tanıdıkları yakından tanıma fırsatı bulur, sezonluk ahbaplıklar kurarsınız.

Telefonu yavaşça açın...
O telefonda tanıyamadığınız yabancı sesi duyduğunuz da ilk yapmanız gereken şey paniğe kapılmadan, sakinliğinizi korukmaktır. Asla ahizeyi avucunuzla kapatıp eşinize anlaşılmayan dudak, el kol, bacak hareketleri ile durumu anlatamaya, tehlikeyi haber vermeye calışmayın. Çünkü telefonun ucundaki sezonluk ahbap, bu konularda oldukça deneyim sahibi bir ekonomist gibi tatilini en ucuz yolla çözmeye calışmanın tüm hesaplarını yapmış ve savaşa hazırlıklı başlamıştır.

Dediğim gibi sakin ve ılımlı bir ses tonu ile daha önceden hazırladığınız bir biri ile bağlantılı ve içlerinde tutarlı bahane, gerçek ve gerekiyorsa yalanları tek tek sıralayın. Öyle ki halinize onlar da acısın ve gelmekten, sizde kalmaktan vazgeçsin.

Bu konularda önceden hazırlık yapmak, sorunu erken teşhis edip gerekli önlemleri almak yazınızı ve hatta hayatınızı kurtacaktır.

Aşağıda işe yarayan gerçek ve yalanları, işe yaramayanları ayrı başlıklar halinde verdim. Hepsi yaşanmış hikayelerden ders alınarak yazılmıştır. Bir çok kez evi misafirlere açıp kendisi pansiyonda kalan bir ailenin çocuğu olarak 2010 yazını kurtarmak isteyenlere ip uçları.

Sizden gelecek eklemeleri bekliyorum☺

İşte listem:

İşe yarayan yalanlar ya da gerçekler:

- Evde izolasyon tadilatı var!

- Evde ölümüz var, yas tutuyoruz.

- Geçen, allah inandırsın avucum kadar kara akrep sen gir yatağın içine…

- Yahu bişey yapmaz tarla faresi ama hani çekinirsiniz diye önceden uyaralım dedik.

- Uçan karafatmalar sen eve gir, peksimet tormasına yuvalan... Dur kız aklıma geldi peksimet ıslayım mı? Yeriz mercimekle…

- Lağım patladı mahallede.

Atılsa da işe yaramayan yalanlar ve yıldırmayan gerçekler:

- Ev çok küçük 2 oda 1 salon 10 kişi sığamayız !
Cevap: Ay sanki saray soylusuyuz.

- Geceleri barlardan gürültü odanın içine doluyor, uyunmuyor ki evde.
Verilen genel cevap: şekerim eğlenmeye geldik, uyumaya mı?

- Su yok! (hidrafor patlamış olabilir, güneş enerjisi enerjisini yitirmiş olabilir)
Cevap : Ah denizi o kadar özledim ki tuzuna hasret kaldım.

- O kadar yoğun çalışıyoruz ki, size ayıracak vakit bulamayabiliriz, sıkılmanızı istemem. (Genel yargı Bodrum’daki insanların çalışmadığı yönünde olsa da Bodrumlular çalışır. Para kazanır, kazandığı parayı harcayarak yaşar. Aynı diğer şehirlerdeki, diğer insanlar gibi tatil yapmak isterler. )
Cevap: Canım beim sen bizim için düzenini bozma. Misafir miyiz biz? Sen rahat ol, biz kendi evimiz gibi….

- Bodrum’da değiliz o tarihlerde canım. Tatil için kaçalım diyoruz biz de.
Cevap: Ayol cennette yaşarken ne tatili, ne yaptın da yoruldun. İyi madem sen anahtarı bırak komşuna. Biz otel de ayarlamadıydık, bulana kadar senin evde kalırız. Sakıncası yoktur umarım?
(Sen, evin ve hayatın ile ilgili bu kadar kısa zamanda ve bir kaç cümle ile yapılmış ulvi tahlilden sonra, basiret bağlanır anahtar komşuya bırakılır.)

- Evde misafir var!
Cevap: Kimlerden?

- Bizim kız bulaşıcı hastalık geçiriyor!
Cevap: Geçmiş olsun. Neyi varmış?
- Şey... Kızamık
Cevap: İyi aman bizimkiler atlattı
- Kabakulak da olabilir dedi ama doktor tam başlangıç aşamasında olduğu için bilemedi yarın belli olurmuş!
Cevap: Benim Gökhan 5 yaşındayken atlattı e hayli ile Zeynep de oldu.
- Ama bence çiçek
Cevap: Ay aman kaşımasın benimkilerde iz kaldı hep
- Aile doktorumuz domuz gribi olabilir dedi ama
Cevap: Öldürmeyen allah öldürmüyor işte.

- Düğünümüz var bizim, ona koşturuyoruz.
Cevap: Ev yaparsan tuğladan, kız alacaksan Muğla’dan. Ay sizin oraların adetleri de pek bir değişiktir, farklı olur bizim için de.
- Yandı hep bizim buralar, içimiz acıyor baktıkça.
Cevap: Ben gelirken ortanca getireyim İstanbul’dan, tutar mı orada?

1 yorum:

  1. ''Bu yıl Bodruma gelen turistlerin çoğu Meksikadanmış şimdi deniz mikrop yuvasıdır valla çoluk çocuk telef olmayın .. gön:Yumurcak

    YanıtlaSil