Fotoğraf: Erdinç Ekici |
Çocukken de böyleydi. Bırakması gereken yeri bilmez, sonunu zorlar, dahasını ister, hep bir virgülle devam eder, istese de nokta koyamazdı.
Tutkuları vardı. Hayale konu olmayacak istekler onun için
gerçekleşmesi muhtemel hatta geçekleştiği taktirde olağanlaşacak dileklerdi
sadece. Imkansız denen şey ise sadece annesinin cümlelerinde geçerdi. Ne
okuduğu kitaplarda, ne dinlediği masallarda, ne de gördüğü rüyalarda hiçbir şey
imkansız değildi. O kafasına koyduğunu yapan, ancak vazgeçtiğinde istediği
olmayan, kendi rıza göstermediği halde yarım kalan hiçbir işi kabullenemeyen,
kendine göre güçlü, annesine göre çocuk, abisine göre bencil, babasına göre
inatçı, karısına göre şımarığın tekiydi.
Aslında ne olduğuna dair her hangi bir sıfatı
sahiplenmeyecek kadar da zeki bir adamdı. Kendisini tanımlamaktan kaçardı.
Kendini tanımlayan insalardan da korkardı. Yaşı henüz genç olduğu için küstah
tavrı üzerinde sırıtmıyordu. Kendini aynada giysileri ile bir bütün olarak
gördüğü için giyimine gereğinden fazla özen gösterir, sahiplendiği renkleri
terk etmek istemez, benimsemediği rengi giydiği gün ise bir türlü o günün
sonunu getiremezdi.
Alışkanlıkları, istekleri, hayalleri, sevdikleri tüm
yaşamını ele geçirmişti. Gerçek olana dair ise en ufak bir sempatisi yoktu.
Gerçek olan hayat sadece onun sürdürmek zorunda olduklarıydı. Hayallerine
kavuşabilmek için geçirilecek zamana “bugün” diyordu.
Hayalinin peşinde giderken bugüne katlanmak o kadar kolaydı
ki onun için, bazen gerçekleşmesini istediği hayalini kendisi öteliyor, hatta
durdurup zevkini çıkarıyordu.
“Sevdiğini bırakmak cesaret ister” demişti sevdiği.
Korkaktı. Bırakamazdı. Çünkü sevdiği de hayaliydi. Hayallerini bırakırsa bugüne
nasıl katlanırdı. Sevdiğinden vazgeçmeyecek hayallerini yitirmeyecekti.
Iki işi, iki evi, iki arabası, iki ailesi vardı. Artık iki
kişiydi. şimdi vazgeçecek olsa
birisinden hangisini seçerdi? Gerçek olan kendinden mi yoksa hayalinden mi?
tabi ki sevdiğinden vazgeçemeyecek kadar korkaktı. Tabi ki hayallerini
bırakmazdı. Öyle de yaptı. Gerçeğin içinden geçip hayallerine atladı.
Muhteşemsin
YanıtlaSil