Sana seni anlattılar mı hiç? Eminim bir çok insan karşına
geçip huylarını saymıştır. Sevdiklerini övmüş sevmediklerini yargılamıştır. Ve
bir çokları doğru söylemiş sen duymak istememişsindir. Duyduklarına hayret
etmiş gözlerini kaçırırken doğrulundan şüpheye düşmüşsündür. Gerçek olanlar,
abartılanlar, kıyısından geçenler, tam isabet edenler.
Senin hakkında yanılanlar da pek olmamıştır. Çünkü senin
onlara sunduğunu kendinden bilir karşındaki. Benzer hislere, yargılara,
inançlara, fikirlere ve huylara o da sahiptir. Sahiptir ki çabucak kapar senin
ona sunduğunu. Bunu sen de bilirsin. Bu yüzden yaptıkları tüm eleştiriler,
kalıbını çıkarmak istercesine çizdikleri sınırlar, senden dahasını beklemeyen
tavırlar, taktıkları sıfatlar, sende gördükleri kendileri içindir. Iyi kötü tüm
tanımlamaları, acımasız ve kendilerini aptal yerine koyan prensipleri ile sende
hücuma geçtikleri kendilerinden korktuklarıdır.
Peki kimse geçip karşına söyledi mi hayallerini? İsteklerini,
arzularını, gülüşünün altındaki pişmanlıklarını… Sesinin tınısındaki çocuksu
oyunlarını... Yüreğinde beslediğin aşkı... Doğru yanını... Kaçırdıklarını… Seni
üzen ama yapmak zorunda olduklarını… Yalnızlığını…
Yalanlarını. Gayri meşru bir çocuğa hamile kalır gibi utanç
ve sevgiyle büyüttüğün yalanlarını. Kucağına aldığında yaşadığın hazzı, özveri
ile taşıdığın, düşmesin, incinmesin, ölmesin diye ömrünün sonuna kadar bakmak
zorunda olduğun yalanlarını. Kimse söyledi mi?
Çaldıkların? Çaldıklarından kimin haberi var? Zamandan,
aşktan, dostluktan, kardeşten, anadan, babadan çaldıklarından… Sanki yerine
koyacağından eminmiş gibi, ödünç alırmış gibi içini rahatlatarak
arakladıklarından…
Öldürdüklerinden… Kimlerin umutlarını, kimlerin hayallerini
yok ettiğinden. Kaç hayvanı ezdiğin, kaç çiçeği kuruttuğundan, ne beddualar
ettiğinden…
Ya ırzına geçtiklerin. Senin olmayan bedenlere hükmetme
çabandan, sana ait olmayan fikirleri yıkma, seni ilgilendirmeyen hayatlara müdehale
ettiklerinden kaç kişinin haberi var? Kaç kişinin özelini o sivri, sulu ve
çatal dilinle deştiğinden?
Sevilen, görülen, istenen ve mutlu eden sen, kaç kişiye
sundun yüzünü. Aklımda büründüğün seni bilsen, herkesin bildiğini saklamak için
kaçardın benden zaten.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder