ablam ve ben |
Küçükken ölü taklidi yapardık ablamla? Kendimizi yere usulca
bırakır, elimizi kolumuzu ayarlar, kırmızı boyaları dudaklarımızın kenarlarından
akıtırdık. Ve öylece beklerdik. Birileri bizi bulsun evin odalarında ve üzülsün
diye… Yattığımız yerde sessizce beklerdik.
Ayak sesleri duyarsak nefesimizi tutar kaburgalarımızı
acıtana kadar sabrederdik. Işte ben o bekleyişlerde beni buldukları an
atacakları feryatları düşünürdüm hep. Söyleyecekleri sözler ezberimde hala.
Beni çok sevdiğini tekrarlayan, bensiz yaşayamayacak kadar tutkun insanlar
başımda çaresiz ağlıyorlar… Ne büyük bir mutluluk duyardım, nasıl da mest
olurdum. Içim acır gözlerim yanardı sevincimden.
Ablam ne düşünürdü? Kimleri hayal eder, kimleri isterdi
başında?
Bulunduğumuzda hüznün yerini annemin oyunumuza eşlik etmek
için attığı feryatlar alırdı. Beni ise bir gülme. Kanıtlamaya ihtiyacı olmayan
sevgisiyle neyin peşinde olduğumuzu anlar ve bizi mutlu etmek için rolüne en
iyi şekilde bürünürdü.
Peki sizin hayatınızda kaç kişi var sevgisini test
etmediğiniz? Engeller, barikatlar kurarak duygularını sınavdan geçirmediğiniz?
Kaybedeceği hissini yaşatmaktan zevk almadığınız? Yokluğunuz ile tehtid
etmediğiniz? Yokluğundan korkup ürkütmek istemediğiniz?
Ölümü bekleyerek bir hayat geçirmeyin. Yaşıyorken varlığını
hissedeceğiniz sevgiler biriktirin. Aklınıza hiç bir son gelmesin.
süper
YanıtlaSil