Bir an kendinden emin olamama hali. Kararını sorguladığın,
doğru ve yanlış arasında kaldığın o an. Vücuduna yayılan karasızlığın, tüm kas
sistemini ele geçirip seni büyük bir karmaşanın içine süreklediği o his.
Tereddüt senin gel gitin. Uyarı sistemin. Son kez düşünmek
için zaman isteyen aklın. Kendinden korkan sorunlu yanın. Cahilce davranamayan
cesaretin.
O anda kontrol altına alamadığın gözlerin fikrinin
yollarında aranır gibi gezinir yuvalarında. Teyit ister. Aklına uygun bir karar
çıkmalı buralarda. Gözlerin ile birlikte dudakların durmadan aynı cümleyi
tekrarlar. Gergin yüz hatlarında iki lokomotif gezinir durur.
Alacağın karar her ne ise sonucu önceden kestirsen bile o
beklediğinin olmaması ihtimali ile kalırsın öyle. Aynı anda onlarca soru sana
ait olmayan binlerce düşünce karar alma sürecini gergin bir nöbet anına çevirir.
Tereddüt etmeden aldığın kararların yok değil... Başının
dikinde, fikrinin sabitinde, aklın ve kalbinden geçen, hiçbir teyit beklemeyen,
neticelerini bildiğin, seve seve hayatında yer verdiğin, benim bunlar deyip
prensip bellediğin kararların var. Halbu ki onlar da aynı süreçten geçerek var
oldular. Hepsi tereddütü bir an olsun yaşattılar.
Şimdi alamadığın karar her neyse sonunda bir kaç olasılık
var. iyi kötü, doğru yanlış her ne olursa olsun prensip belleyeceğin bir sonun
var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder