Uçurtman göğe yükseldiğinde sadece gökyüzünü görme, bırak da
ipini saldığın o dev ejderha kanat takıp Çin Setti’ni aşsın. Tibet’in özgürlüğe
haykıran karlı dağlarını aşarak Hindistan’a varıp, saklı bir Budist tapınağında
soluklansın. Tazelediği nefesi ile güç bulan kanatları, irileşen pençesi ve ağzında
püskürtmeye hazır alev topu ile Ganj nehri boyunca uçsun. Kirli ve yorgun
nehrin üzerine vuran gölgesi, ardında berrak bir su bırakarak, kanatlarının
yelinin değdiği her insanı kutsayarak, püskürttüğü alev tabutlarına kıyıya
vurmuş minik bedenleri alıp sonsuzluğa taşıyarak, umut rüzgarlarıyla yol bulup
nehir boyunca süzülsün. Ne zaman ki sana dönmesini istiyorsun o zaman ipini çek
çocuğum. Ejderha hayalinse gücü de sensin. Hayal gücünle sen koca bir dünyaya
hükmedebilirsin.
Pilini takınca oynarsın dediğim telsizi eline alıp “pile
gerek yok benim hayal gücüm var” diyen güzel çocuk şimdi sana tek sözüm 5
yaşında öğrendiğin bu kudreti, bu yaratıcılığı, bu doyumsuz hazzı iyi koru.
Hayal ettiğin her şeyin gerçekleşebilecek olduğunu bil. Zihninde, yüreğinde
canlandırdığın tüm his ve duyguların yaratıcısı sensin. Gözlerini kapayıp
düşlemen ve hissetmen yeter sahip olman için.
Hayallerine sahip çık. Onları almak isteyen, eleştiren,
basitleştiren, engelleyen ve değersiz gören tüm mahluklarla savaş. Bu senin
yaratım savaşın. Sana yaradandan gelen en büyük hediye. Sen ki bu gücü doğru
kullandığın gün bilinçleneceksin. Bu senin özgürlük savaşın çünkü sen kendin
hakkında ne düşünüyorsan o’sun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder