Hatlarını belirle çocuk. Hudutların olsun.
Yeni doğan gibi davetkar ama dokunamayacakları bir yanın olsun. Sana doğru gelsinler. Gün
batımlarını, gün doğumlarını görüp çıplak gözleriyle, sana erişmek isteyip
erişemesinler.
Her gülümseyişinin “ Evet” demek olmadığını
öğret onlara. Bazen o güzel yüzünde beliren tebessümle kov kötülüğü. Hafif
dalgacı, hafif ukala, çokça güvenli ve saf dursun o gülümseme, hele ki dik
bir omurga üzerindeki o güzel yüzde...
Bazen kilit taşı, bazen mihenk taşı, bazen
mezar...
Ama bir taş. Ağırlığı olan, anlamından çok eş
seslisine gömülen, senin en büyük kalkanlarından biri. Benlik kavramının kontur
çizgisi. HAYIR. Bir “a” harfinin okunuşu ile değişip hayatını yenileyen.
“Hayır”
insanın benlik konturu...
Çizgiler içinde yaşattığın çocuğa gelecek tüm
tehlikelerden korumak için yazıyorum bunları.
Sınırdır. Defterde kelimeleri, haritada
ülkeleri, mekanlarda yaşamı, tutsaklıkta özgürlüğü, denizde rotayı, rotada
seyri, yollarda şeridi belirleyen sınırlar gibi.
Hayatımızın akışına yön veren kontur
çizgileri boyama kitaplarında doldurduğun çizimler gibidir. Olmasalar
yaratıcılığın artar kendini bağımsızca sergileyebilirsin belki ama unutma ki
bir ressamın da eseri tuvalinde gizli.
Gurupta beliren çizgi gibi senin de çizgin
olsun. Nerede doğup nerede batacağını, nerede yükselip nerede alçalacağını
bildiğin. Nereye kadar ilerleyip nereye kadar döneceğini bildiğin. Esnek
olmayan, yargılara dayanmayan, çevrenin koymadığı, kaleminle çizip yüreğinin
rengi ile boyadığın. Kırmızı, siyah, mavi...
Çizgilerin herkes için olmalı. Senin için bile
kırılmamalı. Ömrünün son gününe kadar kalem senin elinde olacak. Yalnızlık
çevrende ya da yanında olan insanların varlığı ya da yokluğu ile ilgili değil.
Çizgiler içinde yaşadığın sen ile ilgili. Sen çizersen çizgileri içinde
yaşadığın hayatı seversin. O hayatı kendin belirlersin. İçine aldığın sadece
sen olursun.
Ne kadar silsen de çizgi izinde kendini belli
eder, değiştirse biri, kalem yine döner dolaşır izine girer. Ama sen silmez de
kaldırırsan çizgiyi yenilenirsin. Silgi verme başkasına onu da kendini de
kandırma. Otur düşün yeniden çiz. Kendine ayırdığın alanı da daraltma. İhtiyacın
olduğu zaman içinde volta atacak kadar yerin olsun. Ne kadar adım atarsan o
kadar düşünürsün ama o kadar da yorulursun.
Hattını
çiz hadlerini bilsinler...
-->
Hadlerini bilecekler çocuğum hadlerini
bilecekler. Sen "Hayır"larının sonuna “ama” koymaz isen onlar duracakları yeri
bilecekler. Durdukları yer senin güvende olduğun alanı belirleyecek. Çizgiler
bu yüzden işte... Gideceğin yere çizgilerin ile git, olacağın yerde çizgilerin
ile ol, gireceğin hayatlara çizgilerinle gir. Kimse için kimse ama değişme. Taviz
verme. Tereddütte düşme. Kendine ve çevrene eşit ol. Eşit kal.
Mutlu Yıllar
Annen